TIP FAKÜLTESİ'NDE DEVLET ZARARA MI UĞRATILIYOR?
Geçtiğimiz Salı günü bu köşeden yazdığım, “Isparta’daki özel hastaneler farklı mı?” başlıklı köşe yazımda, ilimizde faaliyet gösteren özel sağlık kuruluşları ile ilgili birkaç iddiayı dile getirmiş ve Sayın Vali Abdullah Erin’den ‘denetleme’ istirhamında bulunmuştum. Hem Sayın Vali Abdullah Erin hem de Sağlık İl Müdürü Serhat Küçükcoşkun konuya duyarlılık göstererek özel hastanelere şok baskınlar yaptılar.
Sağlık hizmeti veren 3 özel hastanenin denetiminde; bir hastanede, parasını SGK’dan aldıkları ‘acil’ girişli hastalardan elden para talep edildiği diğer bir hastanede de normal hasta odasında yatması gereken bazı hastaların ‘yoğun bakımda’ yatırıldıkları ortaya çıktı.
Özel hastanelerle ilgili durum bu iken, SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili de inanılmaz iddialar gündemde. Hastanenin fiziken yetersizliği, temizliğinin sıfırın altında olması, röntgen, emar gibi çekimler için aylar sonrasına gün verilmesi, doktorların ilgisiz ve bilgisizliğinin dışında; ENJEKSİYON (iğne vurdurmak) için gelen hastalardan da para talep edildiği iddia ediliyor.
İHBAR EDİNCE BAŞINA GELMEYEN KALMADI
İddianın sahibi SDÜ Tıp Fakültesi’nin eski bir çalışanı. İsmi bende saklı olan ve şu anda Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturulan konunun özeti işe şu;
Bir personel; acil hasta kayıt biriminde iken ‘enjeksiyona gelen hastalardan muayene ücreti kesilerek SGK ve vatandaş zarara uğratılıyor’ diye üstlerine bilgi veriyor. Ancak üstleri ‘Sen karışma işine bak’ diyorlar. Personel ise bu uygulamanın kanuna aykırı olduğunu düşünerek enjeksiyon için gelen hastalara muayene ücreti girmiyor. Hastanenin ilgilileri ise, “Orada bir fatura kayboldu” iddiasıyla o bölümde görev yapan herkesi görevden alıyor. Olay soruşturuluyor, ceza alanlar oluyor fakat ceza alanlar bile aynı görevlerine iade edilirken bu personel ceza ALMAMASINA rağmen görevine iade edilmiyor. Personel konuyu yazılı olarak şikayet edince, “Şikayetini çekmezsen daha kötü hırsızlık yaptı der adını çıkarırız” diye tehdit edildiğini iddia ediyor.
Söz konusu personel başka birime görevlendiriliyor. Persenol olayı hem SDÜ Rektörlüğüne hem de Cumhuriyet Savcılığına taşıyor. Savcılık önce takipsizlik kararı veriyor, personel delillerle birlikte itiraz edince, hakim dosyanın yeniden incelenmesi için yeniden savcılığa gönderiyor.
Bu arada SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne bu konuda Sayıştay denetçileri geliyorlar. Personel Sayıştay denetçilerine de yolsuzluk delillerini verince bu sefer tekrar sürgün ediliyor.
İddialar bu şekilde ve hepsi de delilli.
Buradan SDÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Saltan’a soruyorum;
BİR: SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde iğne vurdurmaya gelen hastalardan para alınarak SGK’nın zarara uğratıldığını biliyorsunuz. (Bildiğinizi biliyorum) Bu konuda ne yaptınız?
İKİ: Bu usulsüzlüğe göz yummayan personele mobbing uygulanmasına neden müsaade ettiniz?
ÜÇ: Bundan sonra ne yapacaksınız?
TÜM SUÇLULARIN CEZA ALMASINI İSTİYORUZ
Son olarak Isparta Valimiz Sayın Abdullah Erin beye sesleniyorum;
Sayın Valim; SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi hem sağlık kalitesi, hem fiziki şartları hem de yönetim olarak lime lime dökülüyor. Yukarıda anlattığım konuda da, DEVLET ZARARA uğratılıyor.
Bir vatandaş olarak sizden istirhamımız bu konunun soruşturularak suçu olan herkesin cezalandırılmasıdır. (Sayın Vali personeli dinlemek isterse ben kendisi ile görüşülmesi konusunda üstüme düşeni yaparım)