Başlığa bakıp hemen AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’ya eleştiri yazısı olarak düşünmeyin. Konuya başka bir açıdan yaklaşacağım. ‘Şebnem Hanım’a Eğirdir’e de bekleriz ıstakoz yemeye’ diyeceğim ama ne göl kaldı, ne de ıstakoz… Adettendir, konuyla ilgili de bir iki cümle söyleyelim: Konuyu hatırlayalım önce; AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, Monaco'da Istakoz yediği anları sosyal medya hesabından paylaştı. Parti içinden de muhalefetten de tepki gördü. Bazı AKP’li isimler Şebnem hanıma ‘hem görgüsüz hem halktan kopuk’ eleştirileri yöneltti. Üzerine söyleyecek çok bir şey yok. Gerçekten de görgüsüzlük. Gerçekten de halktan kopukluk… Ancak, Şebnem Hanım da haklı, toplumuzda kendisinden kopuk olan siyasetçilerin, sanatçıların lüks hayatlarına karşı da bir ilgi var. Şebnem hanım da o ilgiyi fark etmiş olacak ki, lüks hayatını gözler önüne serivermiş. Emeklinin 10 bin lirayla geçinmek zorunda olması, vekillik ettiği asılların ay sonunu getirememesi, sofrasına koyacağı gıdaya ulaşamaması onun sorunu değil. Gerçi toplumu da anlamak kimi zaman mümkün değil. Asgari ücret alan, evine ekmek götürürken zorlanan ama seçimlerde güce itibar eden, parası olmayan siyasetçiye şans bile vermeyen seçmen, şimdi Monaco’da ıstakoz yediği için Şebnem hanımı eleştiriyor. Bu da ayrı bir ironi. Gerçi eleştirilerin bazıları ‘yesin, yemesin demiyoruz. Ama yediğini paylaşmasın. Her yediğimizi paylaşmak zorunda değiliz’ yönünde. Neyse, bu konu böyle… Şimdi gelelim Şebnem Hanımın masasını, tabağını süsleyen ıstakozun akıbetine… Istakoz, bu kadar popüler olacağını bilseydi, dile gelirdi. Aslında bir dönem popülerdi de… Kurumaya yüz tutmuş Eğirdir Gölü’nün bereketli suları çok değil bundan 5-10 yıl öncesine kadar haftada 50 tona yakın ıstakozu, dünyanın çeşitli ülkelerine gönderiyordu. O dönem popüler olan ıstakoz aslında dile de gelmişti. Yıllar içinde göl çekilmeye başladıkça, göldeki ıstakoz popülasyonu düşmeye başladıkça ıstakoz adeta dile gelip, kurtarın beni diyordu. Ama o yıllarda Şebnem hanımın tabağında olmadığından solsa gerek ıstakozun feryadını kimseler duymadı. Oysa Şebnem Hanımın partisinin iktidarı uzun yıllara dayanıyor. Bugün, Şebnem hanımın Monaco’daki ıstakoz keyfine limon sıkan iktidar partisi vekilleri o yıllarda Eğirdir Gölü’nün feryadını, ıstakozun çığlığını duysaydı, durum farklı olurdu. Bilmem meramımı anlatabildim mi? Biz, Eğirdir Gölü’ndeki ıstakozu hiç konuşmayıp, Şebnem hanımın tabağındaki ıstakoza limon sıkmaya devam edersek, yarın başka Şebnem hanımların, başka ülkelerde yediği, başka şeylere de limon sıkmak durumunda kalırız.